Kırmızı Rugan Ayakkabılar

 En sevdiğin ayakkabın vurur da ayağını giymekten vazgeçemezsin ya, hatta yara bandı yapıştırırsın ama onun üzerinden bile acır canın ama yine de en sevdiğindir o, başka ayakkabı giyince hissedemediğin o acıyı bile özlersin. Kıyafetlerime uymuyor diye kandırırsın kendini,bahaneler bulursun kendine onları giyebilmek için. Oysa besbelli acıyordur canın ve yeni bir ayakkabıya ihtiyacın vardır. Ama sen zannedersin ki hiç bir ayakkabı bir daha ayağında o kadar güzel durmayacak ve seni o kadar mutlu etmeyecek. Belki özel birinden bir hediyedir sana yahut hatırası vardır onu giydiğinde yaşadıkların ile. Ya da bir sebebi bile yoktur sevmek için o ayakkabılarını. Bildiğimiz kırmızı rugan ayakkabılardır işte her yerde bulursun bir gidip baksan. Ne rengi ne ruganlığı aynı olmayacak gibi geliyordur sana. Sanki bir daha dünyada o ayakkabının aynısından hiç üretilmeyecek gibi,bir tek sana özelmiş gibi geliyordur. Halbuki bir çıkıp baksan çarşıda onlarca daha güzel, daha kaliteli,canını acıtmayacak ve bir daha hiç yara yapmayacak ayakkabılar bulacaksın. Şansını denemeye bile korkuyorsun,o ayakkabılardan vazgeçmek düşüncesi bile yüreğinde katlanılması zor bir acı oluşturuyor. Sanki içinden düşünsen kimse duymasa bile ayakkabılarına ihanet edecekmişsin gibi geliyor. Ama bir düşünsen o ayakkabıların senin canını acıtırken,rahatça yürümene, koşmana izin vermezken asıl ihaneti senden çok önce yaptığını fark edeceksin. Böyle giderse fark etmen uzun sürecek ve ayağının arkası belki kan revan içinde kalacak ama olsun o acıyı hissetmek bile nasıl güzel değil mi diyeceksin sen zaten. 
 İşte sen de benim küçük kırmızı rugan ayakkabılarımsın,giymekten vazgeçemediğim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Başka Âlem

Akrep ile Yelkovan