Derin Bir Çığlık Panaroması

Silik, donuk bir resim hafızamdaki.Hatırlanmasının güçlüğünü içindeki hüzünden alan acı bir hatıra.Siren sesleri,polis telsizleri,binbir farklı baştan çıkan binbir nefes sesi,dudaklardan dökülen yalın ve çok sesli harfler. Kaburgalarımı dahi titreten soğuğa karşı direnen ince derim ve hiç de iki dirhem bir çekirdek halde olmayan bir ben. Kum tozlarıyla birleşerek rüzgarın yalayıp geçtiği ve buz gibi bir ifade bıraktığı o tepkisiz suratım. İçinde kendimi kaybetsem bulamayacağım karışıklıkta olan kafam ve kafamın içinden bana gülümseyen bir beden. Gözlerim damlacıklarını salmaya hazırlanırken içimden ona kahkahalarla gülen içimdeki yabancı. Kendine ne işin var burada diye soran, korkudan göz bebekleri şekil değiştirmiş küçük bir kız çocuğuyum da aynı zamanda. Burası senin ruhunu hissettiğin, acıyla karnını doyurduğun evin de diyen şehvetli gözlerini bana dikmiş bir başka kız çocuğuyum da ayrıca. Aynı anda iki insan aynı anda iki farklı dünya. Etrafımdakilerden bir habermiş gibi hissederken bir yandan da tüm insanlığın acısını taşıyormuşum gibi. Bir yanım sakin bir dinginlikte her şeyin bitmesini bekliyor diğer yanım hırçın dalgaların savurduğu yosunlar gibi etrafa saçılarak beni bilinmezliğe karşı sürüklemek istiyor. O dalgalar diyorum keşke yüzüme çarpsa da uyansam,tam şuan birinin beni dürterek hatta sarsarak uyandırmasına o kadar  ihtiyacım var ki diyorum. Görüyorum işte içimdeki iki farklı benliği tüm çıplaklığıyla. Hem hissediyorum bu anı yaşamadığımı hem de o an beni öyle bir içine çekiyor ki dipte debelenen ve yüzmeyi bilmeyen bir çocuk gibiyim ve o su öyle bir derin ki içinde boğulsam cesedimi bile içine yutacağını biliyorum. Kaçmak kurtulmak istiyorum bu anıdan,sesleniyorum etrafımdaki insanlara,kimse duymuyor yahut duymazlıktan geliyor. Hiçbir şey bilmiyorum ve hissedebildiğim tek şey korku. Ben de elimde olan bu tek duyguya sarılıyorum ve hıçkırarak korku çığlıkları atıyorum. Neden sonra gözlerimi açıyorum ve o lila dolapları,odama hic uymayan o kahverengi koltuğu görüyorum. Evet evimdeyim artık. Kabus ellerini üzerimden çekmiş ve beni derinden etkileyerek yatağıma geri bırakmış. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Başka Âlem

Akrep ile Yelkovan

Kırmızı Rugan Ayakkabılar